21.11.2008
"Hoş Bir Mesaj"
9.11.2008
"Ayrılıkların Bile En Güzeli"

Bir ayrılık daha... Her gün saat 7:30'da bir ayrılık yaşıyorum. Hayatımın yönünü değiştiren, çok sevdiğim minik bir varlıktan ayrılıyorum. Göz görmeyince gönül katlanıyordu ama ellerini bırakıp onu terkedince içimi bir hüzün kapladı.İçimden "seni ne kadarda çok seviyorum" dedim. Hayat tarzımdan,Yaşımdan ve ona davranışımdan "katı" gibi görünebilirim. Ama yüreğim onun her hareketinde çarpıyor, onu her bıraktığımda ağlıyor. Aklım giriyor devreye o anda... "Doğruyu yapıyorsun" diyor. Onun hayatı, geleceği , mutluluğu ve en önemlisi özgürlüğünü koruması için bu gerekli. Rahat bir nefes alıyorum. İçimi bir huzur kaplıyor. Bu düşüncelerle ondan çoktan uzaklaşmış oluyorum. Ve herkes kendi dünyasında gününü geçiriyor. Saatler geçiyor ve ayrılık bitiyor. Sıra geliyor kavuşmaya ... Kavuşma anı ikimiz içinde vazgeçilmez oluyor. Her gün ayrı bir heyecanla sarılıyoruz. Ayrı bir özlemle... El ele tutuşup yarın yine aynı ayrılığı yaşayacağımız yerden ayrılıyoruz.
4.11.2008
"Veda"

Bu bir veda'ydı. her ne kadar üzülsemde her vedanın arkasından bir başlangıcın olduğunu biliyordum. son defa havasını içime çektim. Ve yeni güzelliklere doğru yol aldım...
29.10.2008
"Oley"
21.10.2008
"Özlem Gecesi"

12.10.2008
"Uygulama Dersi"

3.10.2008
"Bayram Şekeri"

22.09.2008
"Mutluluk Bu"

11.09.2008
6.09.2008
"Sözde Kalmasın" Düşüncelerimi PAYLAŞMAYI seviyorum...

29.08.2008
"Saplantı Mı Desem"

23.08.2008
"Baloncu Kız"

77. İzmir Enternasyonel fuarı açıldı! Tanıtımın Balçova ayağını arkadaşımla birlikte yapmaktan mutluluk duydum.Tanıtım yaparken değişiklik kişiler ve olaylarla karşılaştık. İnsanlarla tanışma fırsatı bulduk.
15.08.2008
"Kıskanç Bebek"

10.08.2008
"Olumlu Düşünce Olumlu Sonuç"

7.08.2008
"Sevmeyi seviyorum"

2.08.2008
"Bir Dostla Balkon Sohbeti"

Bugün paylaşımda bulunmayı sevdiğim biri ile konuşurken, beni çok şaşırtan ve hüzünlendiren bir konuya değindik. Şaşkın ifade yüzüme öyle yansımıştı kii..Konu yazı yazmak,günlük tutmak,şiir yazmak v.s ile ilgiliydi. Bu konuda herkesin benim kadar özgür olduğunu düşünüyordum. Ama yanılmışım...
12.07.2008
"Biraz Benden,Biraz Senden"

Duygularımı yazmazsam kendimi kötü hissediyorum. Duygularımı kağıda dökmek hayatımın en önemli parçası... Kendime ayırdığım en değerli zaman. Gün içinde kendim için çok şey yapıyorum. Ama hiçbiri duygularımı yazıya dökmek kadar haz vermiyor. Saat kaç olursa olsun, günün hangi vakti olursa olsun yazmak harika... Seçtiğim yol süper:)
Gözlerimi kapattım... Mutluluğumun farkına vardım. İçimdeki küçük çocuk gülümsüyordu. Büyük bir gülümseme var içimde. İçimdeki çocuk durmadan dans ediyor. Bunları hissetmemi isteyen şey çok açık "ben" Benim var olmam...
Kendim olduğum için mutluyum.
Kendimi özgürce ifade edip, sunduğum için mutluyum.
Yaptığım her şeyi sevdiğim için, istemeyerek yaptıklarımın az olmasından dolayı mutluyum.
Yastığıma başımı koyduğumda kafamı kurcalayıp uykumu kaçırmadığım için mutluyum.
Kalemi elime aldığımda özgürce kelimeleri döktüğüm için mutluyum.
Kin, nefret ve öfkeyi barındırmadığım için mutluyum.
Ben’i "ben" olarak sevdiğim için, geçmişte yaşamadığım için mutluyum.
Gelecek için kaygılanmıyorum mu sanıyorsunuz, tabii ki belirli konularda kaygılanıyorum. Ama kaygılarım cesaretimin ve hedeflerimin önüne geçmediği için mutluyum.
Çevremde paylaşım yapabilecek insanlar olduğu için mutluyum.
Her koşulda yanımda olan "Mehmet’in" babam olmasından dolayı mutluyum.
Gelişimime katkı sağladığım için, etkili zaman geçirdiğim için, kendime öfke duyduğum zamanlarda kendimi "affettiğim için" mutluyum ve kendimi seviyorum:):)
Ya siz?
Her gününüzde mutlu olmanız dileğimle... öpücükler:)
8.07.2008
"Önerime Kulak Verin"
1.07.2008
"Sekiz Bilinmeyenli Denklem"

24.06.2008
"Sessiz ve Dingin"

4.06.2008
"Kalbim Söylüyor"
30.05.2008
"mezuniyet"

26.05.2008
"Bir an"

Aslında yaşanmış olaylarla bunları yazıyorum. Yani bu yazılanlar dönem dönem hayatımda yaşandığı için sizlerle de paylaşmak istiyorum. Ele aldığım konu; yaşamda hiç bir kapıyı kapatmamak...
sevgiler:)
22.05.2008
"SizLeRi SeViYoRuM"

İçim titredi onu görmeye gittiğimde, sarıldığımda sevgilerin en güzelini hissettim. Yetmedi bir kere… Bir daha, bir daha onunla konuşmak istedim, görmek istedim... Herkesin sevgi anlayışı farklıdır. Birisi için tek güzel söz, birisi için daha maneviyatlı duygular, biri için sadece çıkar uğruna sevgidir. Çıkar uğruna sevgiler her alanda olabilir. Para, mal mülk belki de sadece sevgi açlığı... Sevgi dilenirsin karşıdakinden seni “sen ona hiçbir şey vermeden” tek taraflı sevmesini istersin... Bir süre devam edebilir belki ama ya sonra… Evet… O bir süre bittikten sonra sevgi muslukları azalmaya başlar ve sonrada kapanır. Çünkü vermeden sevgi almaya çalışmak karşındakini yıpratır, çöküntüye uğratır. Hani sevgi karşılıklıdır deriz ya evet öyle... Bu örnekleri çevremizde ve en yakınlarımızda görebiliyoruz. Aslında son okuduğum kitapta, karşılıksız sevgiyi sadece annelerinin çocuklarına vermesi gerektiği söyleniyor. Diğerlerine bir terazi kefesinde hesaplar gibi dağıtmamız gerekiyor. aslında bana göre karşılığı görülmeyen sevginin pekte bir anlamı yok… yine söylüyorum birbirimize sarılalım sımsıkı ellerimizi tutmaktan korkmayalım ve "seni seviyorum" cümlesini daha sık kullanalım:)
17.05.2008
7.05.2008
"Korku Kültürü"

27.04.2008
"Susuz hayat düşünemiyorum Mu" Diyorsunuz!

Sevgiler, kocaman öpücükler:)
18.04.2008
"Yaşama Yerleşmek"
Sizinle kitabımı paylaşmam beni mutlu etti. Eğer okursanız bilgilerinide paylaşabiliriz:)
Sevgi dolu günler öpücüklerr
11.04.2008
"Arkadaşlık"



4.04.2008
Kitap arası yazısı....

Saat 23:30 olmuştu. Ertesi günü 9:30'da olacak sınavım için çalışıyordum. İçerisi çok sıcaktı.Biraz temiz hava almak düşüncesi ile balkonda çalışmaya devam ettim. Bir yarım saat sonra son noktayı koymuştum. Ve noktayı koyduğum anda aklıma eski kalıntı düşünceler geldi. Bu düşüncelerden arınmanın en iyi yolu yazı yazmaktı..dağıtmaktı... paylaşmaktı.... konu "özveri" idi. Canımı yakıyordu biri,hırpalıyordu... Çalışanın,çabalayanın,gelişim göstermek için elindeki ufacık imkanları kullanan kişiye,varolmasına anlam katmaya çalışan kişiye ilgisini esirgemesi ile canımı yakıyordu... Ünvanı,ismi önemli mi? Çevremizde yok mu? Baksanıza... Neden sevdiklerimizin ellerini iki elimizin arasına sıkıştırmaktan korkuyoruz... Neden biraz olsun hırslarımızdan kurtulup bulunduğumuz anda mutlu olmuyoruz? En önemlisi neden "seni seviyorum" kelimesini nadir kullanıyoruz? Sevdiklerimizden bu kelimeleri esirgemeyelim. yarın söylemekte geç kalabiliriz...
ders arası notlar( Eğer bunları yazmazsam takılırım andan koparım diye korkuyorum)
Sevgiler
Öpücüklerr:):)
1.04.2008
Bir melek var odada....
Bir melek büyüyor.büyümeye çabalıyor... Gelişiyor gözümün önünde,yetişemiyorum hızına bu kadar genç olmasına,yaşının büyümesine.... ay be ay büyürken yaş be yaş büyümeye başladı.Sevgisini anlatmaya,üzüntüsünü,kıskançlığını,hüznünü belirtmeye başladı duygularını hissettirir oldu. Uyurken masumiyeti,gülerken sevecenliğini,yürürken azmini, sarılırken yumuşaklığını hissettim. Hayat serüvenine 11 Eylül günü başlayan Doğa'dan bahsediyorum..Masumiyeti bulduğum günden bahsediyorum,Aslı'nın ağzından bahsediyorum. Birlikte geliştiğimizden bahsediyorum ve gelişemeyen nice insandan bahsediyorum. Sevgiyi hala arayanlardan,cehennemde yaşayanlardan,Temel kuralı unutup sürüklenenlerden bahsediyorum, Mevsimlerin güzelliğini yaşayamayanlardan,dondurmanın tadına varamayanlardan,kötü,hırçın duygularına yenik düşenlerden bahsediyorum. Güzel günleri,anları yaşamaktan neden kaçıyorsunuz?
Meleklerle birlikte gelişmekten,tat alma gücünüzü yükseltmekten neden korkuyorsunuz ??
Aslı ve Doğa bunlara inat gelişmeye devam edecek. sevdikleri ile,,,,
sevgiler.öpücüklerrr:)
29.03.2008
Aslı'nın sıradan bir gecesi

vee uyandım yeni güne sevdiklerimle birlikte,sınavlarımla birlikte... ama giden birşey tabii ki vardı oda yorgunluğum...dinç bir şekilde yeni güne uyandım
merak ederek soruyorum... bugün bana neler getireceksin hayat??
:) sevgiler öpücüklerr:)
22.03.2008
günlük gibi!
merhabalarrr:)
kısa süreli(!) bir hastalıktan sonra ortalama 12 saat gece,12 saat gündüz devamlı yattıktan sonra anca gözümü açabildim. ben yatarken hayat tabii ki devam ediyordu ama ben takip edemiyordum. kalktım, hemen kaldığım yerden devam ettim. Ve hayatla ilgili bir iki faaliyetimi bitirdikten sonra en önemli faaliyetimin yazı yazmak olduğu aklıma geldi. "Ben düşüncelerimi paylaşmayı çok seviyordum ve bunu ihmal etmemeliydim:)" hayatımı durdurmayı sevmiyorum. bu biraz hastalık bile bana bahane gibi geldi. kalkmaya halim olmadığı halde bahaneymiş gibi üzülmekten kendimi alamadım. gözümü açtığım anda hemen tvde uyku sersemi duyduğum yeni hit olan bir iki şarkıyı indirdim bile... hareketli olmaları sanki içimi ısıttı. Daha çabuk vücudumun onarıldığını hissettim:) yüzümde gülümseme berildi hemen... yaşamayı çok seviyorum:))
Not: aman derim güneşi gördüm diye kısa kolluları giymeyin.. bu havalar hasta olmak için ideal.. benim gibi hayattan kopmanızı istemem:)
sevgilerr
öpücüklerr
18.03.2008
Bir dakikası önemli olanlar okuyabilir:)

Bir dakikanızı bile anlamlı geçirin. Çünkü, o bir dakika bir daha gelmeyebilir.
Öpücükler:):)
14.03.2008
Konu Tabii Ki Şarap:)

8.03.2008
amaç ve dostluklar
merhabalar,
bugünkü konumu hedef koymak olarak belirledim. bunun yaşamda önemli bir konu olduğuna inanıyorum. nedeni herkes bir amaç için yaşar.hedefine ulaşmak için... bu bütün varlıklar için farklılık gösterir. bir bebek ağzından bir harf çıkmasını hedefler, bir çocuk ağacın en yükseğine tırmanmayı, bir kedi fare yakalamayı büyükten küçüğe her canlının bir amacı vardır. asıl önemli olan bunları ulaşılabilirliğidir. bu amaç için nasıl çalıştığıdır. bu çalışmalarınız başarıya ulaşması için öncelikle kendimize güven gereklidir. ikinci bir etmende sağlam dostlukların oluşturulmasıdır. dostunuz babanız,eşiniz,arkadaşınız v.s olabiir. yakınlık derecesinin veya ünvanın dostlukla bir ilişkisi yoktur. önemli olan doğru konuları benzer hedefler doğrultusunda paylaşmaktır. eğer paylaşımlarımız doğru, girdiğimiz yol aydınlıksa neden başaramayalım?
sevgiler... öpücükler:)
4.03.2008
iletişim

2.03.2008
kıskandım ve yazıyorum:)
Bugünlerde zamanım nasıl geçiyor,
nasıl bitiyor bilemiyorum. hatta yaptığım bu kadar işi 24 saate nasıl
sığdırıyorum. yazı yazmaya ilk babam başladı ardından ben kıskandım
çünkü, düşündüklerini ifade etme olanağı bulmasını kıskandım ve
bende yazmaya karar verdim. canım
babama ilk teşekkür edeyim. tanırsınız
mehmet özer:)) 13 mart
gününe odaklandı hayatım ne
şarap paneliymiş ama... güzel olmasını çok
istiyorum. şarap paneli için bana destek olan ,bende bulunan
olumlu düşünceye sahip
olmamı sağlayan babama, levent
doktora teşekkürler ee tabii unutmamak gerekir? erken çıkacağım
dediğimde "bugünde mi diyip" üzülen aşkım'a,
"ah çok yoğunsun kızım yoruluyosun" diyen babaneme, "bıdı bıdı" diyerek beni içten gülümseten doğa'ma teşekkürler ediyorum..şimdilik sevgiler;)