27.04.2008

"Susuz hayat düşünemiyorum Mu" Diyorsunuz!


Merhabalar,Bir pazar günü yağmur yağıyor. Yağması hoşuma gidiyor. Çünkü geçen yaz birçok şehrimiz (İzmir’de) susuz kalmaya mahkum olmuştu. Valla sizi bilmem ama ben susuz bir hayat düşünemiyorum. Bedensel temizliğimizin bir numaralı ihtiyacı su... Hayatta kalmamız için en temel ihtiyacımız su… Su içmeden nasıl yaşayabiliriz ki? Ayrıca yediğimiz besinleri susuz bir daha bulamama şansımız var. Yağmuru gördüğümde ilk aklıma gelen "barajlarımız doluyor" oluyor. Biz nasıl su ile yıkanıyorsak yağdığı yeri temizliyor gibi geliyor. Birde önemli bir şey daha "susuz bir hayat düşünemiyorum" diyorsanız lütfen önerilerime kulak verin:yıkanırken ve dişlerimizi fırçalarken suyumuzu fazla akıtmayalım. Sebzelerimizi meyvelerimizi yıkadığımız suyu lavabomuza boca etmeyelim. Babamın bu konu ile ilgili harika bir yöntemi var. Suyu direkt toprağa boşaltmak. Hanımlar:) bol bol su ile balkonları halıları yıkamayalım(çok teknolojik halı yıkama makineleri varken) beyler:) arabalarımızı içme suyuna bağladığımız hortumlarla yıkamayalım(artık her köşe başında benzin istasyonunda oto yıkama aletleri varken) bitmesin... Tüketmeyelim... Var olanları koruyalım... Ne dersiniz?

Sevgiler, kocaman öpücükler:)

18.04.2008

"Yaşama Yerleşmek"

Şu sıralar aklım kitapta… Otobüste,dolmuşta,parkta boş kaldığım her dakika kitabım var elimde.. Ne kadar özlem duymuşum uzun süredir vakit ayıramadığım kitap okumaya ayırdığım zamanı… Müziğin sesi kısılır. Usul usul çalar. Sen bulunduğun ortamdan daha farklı bir yerde içinde müthiş bilgiler olan kitabını okursun. Bilgilerin ucu sana değinir, hayatına,sevdiklerine… yüzünde bir tebessüm belirir bazen veya daha dikkatli okuman gereken yerler. Bu yazdıklarım gerçek şuan okuduğum kitapla yaşadığım duygular. Çıktığını duydum hemen edindim kendime bir tane. Bana kitabı sevdiren isimler belki de… Çocuk romanı ile tam başlayamadığım okuma yolculuğuma onlarla başladım. Zevkle okuduğum kitabı sizinde okumanızı tavsiye edebilirim “yaşama yerleşmek” Üstün hocanın küçük şeyler–3 kitabı diyebiliriz. Yaşama yerleşmek tabirinin ne demek olduğu harika örnekler ve hikâyelerle açıklanmış.. Her yaş insan için bir değindirme var. Belki bir parça bilgi edinmek istersiniz diye düşündüm. Şu bir iki gündür günümü süsledi bu kitap tekrar söylemem gerekir ki bir süredir okumadığım kitaplarım size geri döndüm sizleri ne kadar özlemişim:)

Sizinle kitabımı paylaşmam beni mutlu etti. Eğer okursanız bilgilerinide paylaşabiliriz:)

Sevgi dolu günler öpücüklerr

11.04.2008

"Arkadaşlık"




Yeri ayrıdır. Özel bir duygudur. Bulunmaz... Ailendeki kimse arkadaşın olamaz. Çünkü onların damgalanmış ünvanları vardır. Aynı tadı vermez... Çıkarların üzerine kurulmuş Dünyamızda bu güzel duyguları yaşayamaz olduk. Oysa,arkadaşlık sığındığın bir yer,ağlanacak bir omuz, "çok bunaldım yetiş!" dediğin insanlar. Az kızarlar,çabuk yumuşarlar. Arasıra görüştüklerin vardır,sık sık telefonlaştıkların, ama vardırlar... Uzaktadırlar belki, belli bir vakit güzel günler geçirmişinizdir ama artık yanınızda değillerdir. Birde kötü günler olur. Aydınlığa çıkmanıza yardım ederler,size el verirler tutunacağınız... Uzun süre aramadıklarınız vardır. Ama onlar kırılmazlar yine aynı sevecenlikle yanınıza gelirler,konuşurlar,gelmeselerde varlıklarını hissettirirler. Böyle arkadaşlık olur mu demeyin? eğer varsa sevinin,sarılın,kaybetmeyin...


değerleri büyük,güzel arkadaşlıklar kurmanız dileğimle....
(Dostluğumuzun uzun ömürlü olduğu canım Nurcan'a,Şu sıralar pek rast gelmediğim Selin'e, Yanımda olmasa da aslında sevgisinin hep var olduğu Günseli'ye kocaman sevgiler:)
okuyucularıma da sevgiler öpücüklerr:)

4.04.2008

Kitap arası yazısı....


Saat 23:30 olmuştu. Ertesi günü 9:30'da olacak sınavım için çalışıyordum. İçerisi çok sıcaktı.Biraz temiz hava almak düşüncesi ile balkonda çalışmaya devam ettim. Bir yarım saat sonra son noktayı koymuştum. Ve noktayı koyduğum anda aklıma eski kalıntı düşünceler geldi. Bu düşüncelerden arınmanın en iyi yolu yazı yazmaktı..dağıtmaktı... paylaşmaktı.... konu "özveri" idi. Canımı yakıyordu biri,hırpalıyordu... Çalışanın,çabalayanın,gelişim göstermek için elindeki ufacık imkanları kullanan kişiye,varolmasına anlam katmaya çalışan kişiye ilgisini esirgemesi ile canımı yakıyordu... Ünvanı,ismi önemli mi? Çevremizde yok mu? Baksanıza... Neden sevdiklerimizin ellerini iki elimizin arasına sıkıştırmaktan korkuyoruz... Neden biraz olsun hırslarımızdan kurtulup bulunduğumuz anda mutlu olmuyoruz? En önemlisi neden "seni seviyorum" kelimesini nadir kullanıyoruz? Sevdiklerimizden bu kelimeleri esirgemeyelim. yarın söylemekte geç kalabiliriz...
ders arası notlar( Eğer bunları yazmazsam takılırım andan koparım diye korkuyorum)

Sevgiler
Öpücüklerr:):)

1.04.2008

Bir melek var odada....


Bir melek büyüyor.büyümeye çabalıyor... Gelişiyor gözümün önünde,yetişemiyorum hızına bu kadar genç olmasına,yaşının büyümesine.... ay be ay büyürken yaş be yaş büyümeye başladı.Sevgisini anlatmaya,üzüntüsünü,kıskançlığını,hüznünü belirtmeye başladı duygularını hissettirir oldu. Uyurken masumiyeti,gülerken sevecenliğini,yürürken azmini, sarılırken yumuşaklığını hissettim. Hayat serüvenine 11 Eylül günü başlayan Doğa'dan bahsediyorum..Masumiyeti bulduğum günden bahsediyorum,Aslı'nın ağzından bahsediyorum. Birlikte geliştiğimizden bahsediyorum ve gelişemeyen nice insandan bahsediyorum. Sevgiyi hala arayanlardan,cehennemde yaşayanlardan,Temel kuralı unutup sürüklenenlerden bahsediyorum, Mevsimlerin güzelliğini yaşayamayanlardan,dondurmanın tadına varamayanlardan,kötü,hırçın duygularına yenik düşenlerden bahsediyorum. Güzel günleri,anları yaşamaktan neden kaçıyorsunuz?
Meleklerle birlikte gelişmekten,tat alma gücünüzü yükseltmekten neden korkuyorsunuz ??
Aslı ve Doğa bunlara inat gelişmeye devam edecek. sevdikleri ile,,,,
sevgiler.öpücüklerrr:)