
Duygularımı yazmazsam kendimi kötü hissediyorum. Duygularımı kağıda dökmek hayatımın en önemli parçası... Kendime ayırdığım en değerli zaman. Gün içinde kendim için çok şey yapıyorum. Ama hiçbiri duygularımı yazıya dökmek kadar haz vermiyor. Saat kaç olursa olsun, günün hangi vakti olursa olsun yazmak harika... Seçtiğim yol süper:)
Gözlerimi kapattım... Mutluluğumun farkına vardım. İçimdeki küçük çocuk gülümsüyordu. Büyük bir gülümseme var içimde. İçimdeki çocuk durmadan dans ediyor. Bunları hissetmemi isteyen şey çok açık "ben" Benim var olmam...
Kendim olduğum için mutluyum.
Kendimi özgürce ifade edip, sunduğum için mutluyum.
Yaptığım her şeyi sevdiğim için, istemeyerek yaptıklarımın az olmasından dolayı mutluyum.
Yastığıma başımı koyduğumda kafamı kurcalayıp uykumu kaçırmadığım için mutluyum.
Kalemi elime aldığımda özgürce kelimeleri döktüğüm için mutluyum.
Kin, nefret ve öfkeyi barındırmadığım için mutluyum.
Ben’i "ben" olarak sevdiğim için, geçmişte yaşamadığım için mutluyum.
Gelecek için kaygılanmıyorum mu sanıyorsunuz, tabii ki belirli konularda kaygılanıyorum. Ama kaygılarım cesaretimin ve hedeflerimin önüne geçmediği için mutluyum.
Çevremde paylaşım yapabilecek insanlar olduğu için mutluyum.
Her koşulda yanımda olan "Mehmet’in" babam olmasından dolayı mutluyum.
Gelişimime katkı sağladığım için, etkili zaman geçirdiğim için, kendime öfke duyduğum zamanlarda kendimi "affettiğim için" mutluyum ve kendimi seviyorum:):)
Ya siz?
Her gününüzde mutlu olmanız dileğimle... öpücükler:)