12.07.2008

"Biraz Benden,Biraz Senden"



Duygularımı yazmazsam kendimi kötü hissediyorum. Duygularımı kağıda dökmek hayatımın en önemli parçası... Kendime ayırdığım en değerli zaman. Gün içinde kendim için çok şey yapıyorum. Ama hiçbiri duygularımı yazıya dökmek kadar haz vermiyor. Saat kaç olursa olsun, günün hangi vakti olursa olsun yazmak harika... Seçtiğim yol süper:)




Gözlerimi kapattım... Mutluluğumun farkına vardım. İçimdeki küçük çocuk gülümsüyordu. Büyük bir gülümseme var içimde. İçimdeki çocuk durmadan dans ediyor. Bunları hissetmemi isteyen şey çok açık "ben" Benim var olmam...




Kendim olduğum için mutluyum.




Kendimi özgürce ifade edip, sunduğum için mutluyum.




Yaptığım her şeyi sevdiğim için, istemeyerek yaptıklarımın az olmasından dolayı mutluyum.




Yastığıma başımı koyduğumda kafamı kurcalayıp uykumu kaçırmadığım için mutluyum.




Kalemi elime aldığımda özgürce kelimeleri döktüğüm için mutluyum.




Kin, nefret ve öfkeyi barındırmadığım için mutluyum.




Ben’i "ben" olarak sevdiğim için, geçmişte yaşamadığım için mutluyum.




Gelecek için kaygılanmıyorum mu sanıyorsunuz, tabii ki belirli konularda kaygılanıyorum. Ama kaygılarım cesaretimin ve hedeflerimin önüne geçmediği için mutluyum.




Çevremde paylaşım yapabilecek insanlar olduğu için mutluyum.




Her koşulda yanımda olan "Mehmet’in" babam olmasından dolayı mutluyum.




Gelişimime katkı sağladığım için, etkili zaman geçirdiğim için, kendime öfke duyduğum zamanlarda kendimi "affettiğim için" mutluyum ve kendimi seviyorum:):)




Ya siz?


Her gününüzde mutlu olmanız dileğimle... öpücükler:)






8.07.2008

"Önerime Kulak Verin"




Her kitap yaşama açılan yeni bir umuttur. Bilmediklerini öğrenmen, uygulayamadıkların için adım atmana yardımcı olacak kaynaklardır. Okuduğun her bir satırda bir güzellik, hayal gücünü canlı tutacağın cümleler vardır. Diğer sayfada ne olduğunu hangi bilgilerin sırası geldiğini öğrenmek için heyecanlanırsın. Gülümsetir, acılarını doya doya yaşamanı sağlar, ağlamanı görür... Her şey o iki kapağın içinde saklıdır.




Aslında kitapla ilgili bu düşünceleri yazmama yine bir kitap önayak oldu. Şu anda elimden düşürmediğim Saim Koç ve Nil Gün'ün yazdığı "özsaygı" kitabı... Öncelikler listesindeki yerimi saptadıktan sonra sayfaları çevirdikçe edindiğim bilgilerin çoğalmasını sağladı.Sindire sindire okuduğum, akşam defterime özenli notlarımı aldığım, kağıdı kalemi alıp kendimi test etmemi sağlayan müthiş bir kitap. Sizinle paylaşmak istedim.




Eğer edinirseniz kitap üzerinde paylaşım yapmak isterim...




Güzelliklerle dolu günler diliyorum:)

1.07.2008

"Sekiz Bilinmeyenli Denklem"

Çok bilinmeyenli denklemlerle kafam karışmış durumda… Her şey bana bağlıymış gibi hissediyorum. Suskunum ve sakinim bu beni korkutuyor. Bu karışıklık bitecek, kısa zamanda... Ama geçene kadar, bu dönemde kendimi yıpratmamam çok önemli.



Kimilerine göre basit, kimilerine göre anlamsız ama ben bunları yaşıyorum. Kişilere göre hayat zorluğu değişmez mi zaten?bir çocuğun zorluk çektiği yön her gün ders çalışması gerekliliğidir, bir bebeğin oyuncağının kırılması en üzücü, en zor anıdır. Bir ninenin torunlarına çocuklarına duyduğu kaygı hayatındaki zorluktur. Kişilere ve olayların zorluk derecelerine göre duygular, düşünceler değişir.




Karmaşıklıkları özgürce dile getirmek olumlu çözümler getirir. Yalın ve sade hale gelir olaylar, değişik yorumlar gelir bilinçli beyinlerden, taşların yerine oturmasına katkı sağlar.Ama bilinmesi gereken bir şey vardır. Çözüm başkalarında değildir. Bizdedir... Eğer başkalarında çözüm arıyorsak, hata yapıyoruz ve beyin karmaşamız uzun süreler devam edecek demektir.




Olumlu duygu ve düşüncelerin olduğu günler diliyorum.




öpücükler:)