Planladığımız veya istediğimiz bir şey olmadığında ne kadar çok kullanırız bu cümleyi "sağlık olsun"...
sağlık olsun tabii ama hangi sağlık?
Bedensel bütünlüğümüzü korumak adına yaptığımız bütün faaliyetleri ruhumuz içinde yaptığımızda asıl sağlık olacak.
Bedensel bütünlüğümüzü bozucu bir rahatsızlık geçirdiğimizde ruhsal sağlığımız ne kadar üst düzeyde olursa atlatma süremiz o kadar kısa olacaktır. halk diliyle "moral" diyoruz biz buna...
Bunları neden mi yazıyorum?
Hayatının tam gaz gittiği bir anda vücudunun belirli kısmını kullanamayacak duruma gelince (kısa süreliğine de olsa) yazılıyor.
Sonra ne oluyor?
Yatakta uzanırken azcık yüzüne güneş vurduğunda kendini şezlongda hissediyorsun. yanına pipetli bir kokteyl alasın ve güneş gözlüğü takasın geliyor. en azından bunun hissi o anda seni mutlu ediyor.
Ve ya hareketli bir şarkı duyduğunda kullanabildiğin uzuvlarınla ritm tutmaya başlıyorsun. önünde bistro masa ve buz gibi bir bira olduğunu hissettin bile...
Ve ya bir film izlerken kendini dev ekran sinemanın rahat koltuklarına yayılmış önünde bir kova popcorn varmış hissi de güzel..
Ve ya eline aldığın kitabı okurken karşına koyduğun manzara resmi ile kendini sahilde hissetmek hissi de güzel...
Ve ya ve ya... diye onlarcasını sıralayabilirim.
yeter ki isteyin.... en büyük güç içinizde... en büyük güç benim... en büyük güç sensin ..
sevgiler