8.06.2009

"Başlıksız"


Zamansızdı belki, sigaranın kötü kokusu,nikotinin acı tadı gibi ağır gelmişti varlığı... Camlar buğulanmış,pencerelerin perdeleri kapanmıştı. Oklar bana doğru nişan almıştı sanki ... Unutulmuştu arkadaş sohbetleri,balkon sefaları,kahve keyifleri ... İnsanlardan bir anda kaçar bulmuştum kendimi.

Önümü göremediğim kapkara gözlükleri çıkarıp,kendime gelmem gerekiyordu. Ne de olsa yürümeyi,koşmayı,okumayı,yazmayı ben öğretecektim kanatsız meleğim'e. Kelebeklerin kuşların nasıl uçtuğunu,balıkların nasıl yüzdüğünü,acıkan kedilerin nasıl fare yakaladığını beraber gözlemleyecektik.


Berbat kokunun yerini bir anda Doğa'nın kokusu sarmıştı. Gelişimimize adım adım başlamıştık. Minicik ayaklarına giydiği otuz sekiz numaralı terliklerle ne kadarda tatlı oluyordu. Hele devasa akvaryumdaki balıkları yemlemesi harika bir olaydı. Parmağımdaki yüzüğün bağlayıcı gücüne rağmen hayatıma renk katmıştı. Herşeye rağmen onu seviyordum.
Ve gelecekte de el ele yürümeye,her güne umutla uyanmaya gelişmeye,geliştirmeye devam edeceğimize eminim...

Sevgiler:)

Hiç yorum yok: