30.11.2015

"Biraz Depresif Sanki"





Merhabalar,

Kış mevsimi ruhta ve vücütta etkilerini göstermeye başladı.
Kış terk etme, reddetme,kararlar alma, yalnız kalma mevsimidir...
Yazın kıpırtısı ,enerjisi bitti.Kabuğa çekilme, inlere girme vakti geldi. Artık sakinsin...

Üzerimize battaniyeleri örtmeye, montları giymeye,bereleri takmaya,atkıları sarmaya başladığımız gibi. Kalbimizde ellerimiz misali yünlerin içine dolanır. ruhumuz derilerin arkasına saklanır. Ve durgunlğu tercih eder. Danslar valse, saçlar kahverengiye, kıyafetler siyaha döner.  
 
O çok sevdiğin Yaşam Kaynağın olan Su'dan kaçarsın. Çorbanın her çeşidi en sevdiğin yemek, Bitki çayları boğaz ağrılarının kurtarıcısı,kitaplar en yakın dostun, renkli kalemler arkadaşların, kahven sevgilin olur. 

Özleme mevsimidir. hasret kııvılcımlarının patlak vermeye başladığı,anıların canlandığı, albümlerin ortaya çıkarıldığı mevsimdir.

Sabah yataktan kaldırmaz bu mevsim, güneşin sıcaklığını ister vücudun, ruhun hapsedilmiş hisseder. kalbinin ritmi azalır ve hatta durma noktasına gelir. Sorgularsın umarsızca yaşadıklarını,hayatını,hayatındakileri...  Ve dört nala karar alma mekanizmaların çalışır.

Neyse,
Sadece biraz mevsimsel değişmeler... Siz bakmayın bana, her gününüzü YAZ gibi geçirin. BAHAR gibi çiçeklenin... 

Sevgilerimle


25.11.2015

"Bugün dans edeceğiz"









Merhabalar,

Dans etmeyi severim. Vücudumu hareket ettirmenin yanı sıra, eğlenceli gördüğüm bir oyun gibidir. Hayatı bir oyun olarak kabul ettiğime göre yaşamımın her alanında dans ediyorum. Ritme bırakıyorum kendimi..

Hayatımın sadece olumlu alanlarında mı dans ediyorum? Tabii ki, HAYIR.
İşte, bugün size ÖFKE ile dans etmekten bahsedeceğim.

İnsan Öfkelenebilir. Egolarımızı iyi yönde kullanmamız, kendimizi tanımamız öfkelenmeyeceğimiz anlamına gelmiyor. En çok sinirlendiğimiz kişiler de en yakınımızdakilerdir.Özellikle ebeveynlerimiz ilk sıradadır bu konuda, ikinci sırada eşler (hayat arkadaşı) gelmektedir. üçüncü sırada ise, dostlar - arkadaşlar bulunmaktadır. Nedeni de hayatımızın tam da içinde olmalarıdır.

Senin de öfkelenme nedenin  çoğunlukla istediklerinin olmamasından kaynaklıdır. Olması için öfkenlenmenin bir anlamı olmadığını bilmezsin. Karşındaki kişiye kendi doğrularını kabul ettirmeye uğraşırken bir bakmışsın ki bir adım bile ilerleyememişsin. Aynı kısır döngünün içinde aynı cümleleri kuruyor bulursun kendini SONUÇ, yüksek ses,kavga belki şiddet iletişim kuramayan iki insan ve biten ilişkilerin....

Kendi doğrularını karşındakine kabul ettirmek yerine doğru bildiğin yolda ilerlemeyi neden düşünmüyorsun, birilerinin senin fikrini onaylamasına ihtiyacın mı var? Enerjini düşüncelerini kabul ettirmeye yönelik tartışmalarda kullanacağına, yaşamın için kullan. Gerisini karşındaki düşünsün. Öfkelenmenin anlamı yok. O senin doğrunu asla kabul etmeyecek çünkü...

Bu konu ile ilgili daha detaylı bilgiyi ÖFKE DANSI (HARRIET LERNER) kitabında bulabilirsin.

Uygulama isteği her zaman ki gibi sana kalmış...

Sevgilerimle



18.11.2015

"Tanıştık ve Vedalaştık"





SEN ve BEN...

Hiç görmedik birbirimizi...
Hiç bilmedik bedenlerimizi aslında bir o kadar uzak ama bir o kadar yakındık...
Daha geçen gün denize karşı kahve içtik hatırlamıyor musun?
İki iyi dosttan daha yakındık aslında...
Konuşmadan detay paylaştık cesaretle ve umutla...

SEN ve BEN...

Evet O ve Ben ruhen tanıştık. Ve nedensiz sevdik birbirimizi. İkimizde aynı inançta idik "Sevgi koşulsuz ve beklentisiz olmalıydı." Birlikte yaklaşık 4-5 saatlik bir yolculuk yaptık. Yan yana el ele kol kola göz göze...

AŞK paylaştık mesela, yüreğinden gelenleri ne pahasına olursa olsun saklamamayı öğrendik. Sonunda acı olsa da dilediğin gibi yaşayabilmeyi öğrendik. Sonuç beklemeden aşkı yaşamayı öğrendik.

ÖLÜM paylaştık mesela, aslında ölümden neden korktuğumuzu, hayatı isteklerine göre yaşadığında korkunun nasılda kaybolduğunu öğrendik. Ölümlü olmanın hayatımızı ne kadar etkilemesi gerektiğini öğrendik.

CİNSELLİK paylaştık mesela, tarafların bu konuyu nasıl tabu gördüklerini, yaşadıklarını konuşmakta ne kadar zorlandıklarını, "seni istiyorum" cümlesinin ne kadar zor kurulduğunu öğrendik.

BOŞLUKTA SALLANMAYI paylaştık mesela, ne demek olduğunu öğrendik. el ele korkmadan kendimizi boşluğa bıraktık.

ALDATMA paylaştık mesela, erkek ve kadın üzerinde nasıl etkisi olduğunu, neden gerek duyulduğunu öğrendik. Açık ve yalın bir şekilde anladık birbirimizi.

KORKU paylaştık mesela, korkularımızın yerine koyabileceğimiz tek şeyin sevgi olduğunu öğrendik.

VEDA paylaştık mesela, her yaşananın bir sonu olduğunu öğrendik.

SEN ve BEN ne iyi ettikte tanıştık,paylaştık ve vedalaştık ARET !

Bana bu cümleyi tekrar söylemeyi hatırlattın.

 "Seni Seviyorum"








9.11.2015

"Çok Özledim"






Seni özledim sanki nefesini hissetmiş gibi...
Seni özledim sanki sesini duymuş gibi...
Seni özledim yanımdaymış da kaybetmiş gibi...

Ata özgürlüksün içimdeki
Ata Cesaretsin ruhumdaki
Ata merhametsin kalbimdeki
Ata gözyaşısın gözlerimdeki
Çok özledim işte... 

Varsın zaten her karış toprağın kokusunda
Kırmızı renkte
Rakamlarda kitaplarda 
Her Türk doğmamış bebeklerin kalplerinde 
Ay da Yıldız da 
Giyimim de kuşamım da
İşimde gücümde
Özgürlüğüm de
Haklarım da 
Her yer de varsın Ama yine de, 
Çok özledim işte...

Ben senin Gücünü Hissetsem de ÇOK ÖZLEDİM İŞTE...










8.11.2015

"Bir Gerçek"





Merhabalar,

Bugünkü yazımı birazda dertleşme kıvamında yazıyorum sanırım. Bir kaç zamandır ilişkiler adına yazdığım yazıların uygulamakta bir o kadar zorlandığımı anladım. İnanmadığım bir şeyi veya hayatıma anlam yüklemeyen bir yazıyı tabii ki yazmıyorum. Ama uygulamanın ne kadar zor olduğunu bir kere daha anladım. İlişkiler adına bu kadar kitap yazılırken, söylemlerde bulunurken , röportajlar yapılırken nasıl da bu kadar acemi kalabildiğimize işaret ediyorum. 7'den 70'e çözüme ulaşamayan bu konuda sürekli gel gitler yaşamamızın neden olduğuna anlam veremiyorum. 

Farklılıklarımız var erkekler Marstan kadınlar Venüsten diyeceksiniz evet bu doğru. Farklıyız . ama farklı olmayanlar yani aynı cinslerinde ilişkileri aynı durumda.

Bunun sonucunda ne ortaya çıkıyor ALDATMAK

Aldatmanın kategorileri, farklı yapılış şekilleri var tabii ki, tarafları var, Her tarafın ayrı duyguları ve yaşanmışlıkları var. İlişkilerin bu yanı ile ilgili standardın dışına çıkmış Aşkım ve "Beni benimle aldatır mısın?" demiş.
İçten,diyaloglar birebir yaşananlardan, olanlardan, bitenlerden...
Hayatla ilişiğimi kestim okurken...

Fakat bu yazıyı yazmamın nedeni,
Elimde olan mor renkteki kitaptan çok kısacık bir bölüm. doğrular ... aldatmak ... aldatılmak ... Aret bunu öyle bir yazmış ki ... karnıma sancı girdi, ellerim uyuştu , gözlerim kan çanağı gibi oldu Aret kitabında beni şokladı ... Sanki karşımdaydı kahve içiyorduk o bitince bana bekle bir kadeh şarap alıp geliyorum diyecek gibiydi.

Bölüm Tek yürekte iki delilik "öteki" 

Şimdilik tek bölüm. Aret'le ilgili oldukça yazacağım sanırım... Ama şuan gidiyorum. Beni çağırıyor çünkü :)

Sevgilerimle

1.11.2015

"Kadınlık bir meslek, ilişki bir iş ortaklığı değildir"




Giyinirsin, süslenirsin, sevdiğin şarkıcının konserine gidersin ya... Sahneye çıkar ışıklar dumanlar arasında alkışlarsın ve adını bağırırsın avazın çıktığı kadar... En sevdiğin şarkısını sahnede söylemeye başlar ya hızını alamazsın eşlik edersin adını bir kere daha  avaz avaz bağırırsın... 
Şu an o durumdayım. Aykutttttttt diye bağırasım var.
Sanki parıltılı ışıklar altında kendimi kaybedercesine okudum. kahkahalar attım. konser havasında... son şarkısını söylesin istemedim. oradan ayrılmak istemedim... Keşke kadın olsam nakaratını bir kere bir kere daha söylemek istedim.

Keşke kadın olsak... 
İstediğimizi bilen...
Adım atan...
Söyleyebilen...
Hissedebilen...
Sevebilen...
Sevişebilen...
Farkında olabilen...
Anlayabilen...
Anlatabilen...
Sınırları koruyabilen....
Gücü elinde tutabilen...
Dişiliğini olduğu gibi yaşayabilen...
Kadınlığını ortaya koyabilen...

Mutlu olduğunuz hiç bir şeyden başkası için vazgeçmeyin. Fedakarlık yapmak benliğinizden uzaklaşmanız, onu yitirmeniz demek  değildir. Bunu lütfen anlayın. Korkmayın... bir kadın olarak seçilen taraf değil seçen taraf olun.  



Sevgilerimle