
Bugün paylaşımda bulunmayı sevdiğim biri ile konuşurken, beni çok şaşırtan ve hüzünlendiren bir konuya değindik. Şaşkın ifade yüzüme öyle yansımıştı kii..Konu yazı yazmak,günlük tutmak,şiir yazmak v.s ile ilgiliydi. Bu konuda herkesin benim kadar özgür olduğunu düşünüyordum. Ama yanılmışım...
Konuştuğum kişi kendine çok güzel bir defter yapıyormuş. Yaşadıklarını,duygularını ve düşüncelerini yazıyormuş. Gittiği film biletlerinin arkasına en güzel yazısı ile oynayan kişilerin adlarını ve filmin konusuna yazarmış. ve bunları defterinin içinde saklarmış. uzun kompozisyonlar ve şiirler yazarmış. Ne kadar güzel:):)
Ama ailesinin yersiz tepkisi ve gereksiz baskısı ile bu güzelliklerin hepsini yapmaktan vazgeçmiş. Zaten yazılarını yazarken bile özgürce kelimeleri kullanmaktan korkuyormuş. sadece onun bildiği bazı şifreler kullanıyormuş.Bu kişi "annem hissettiklerimi bilmesin, yaşadıklarımı anlamasın diye bunları yapıyordum. Çünkü kısa zaman içinde zaten yazdıklarımı okumasıyla yazılanların hepsini aleyhime kullanması beni üzdü" diyordu. Beyni öyle baskı altındaymış ki, korkmuş,utanmış,utandırılmış...
Zamanla sevgi sözcüğünü kullanmaktan korkmuş. hislerini özgürce bırak anlatmayı yazmaktan korkmuş. Ve bu korku ve baskılarla defteri yok etmiş.O hayal dünyası, şiirler,yazılar,kalbini açtığı kağıtlar bir daha hayatına girmemiş...
Evet Nereye bağlıyacaksın diyebilirsiniz?Çocukların,gençlerin,yetişkinlerin beyinlerini,ruhlarını özgür bırakın, baskı altında tutmaya çalıştıkça sapkın hareketlere başvuracaklar. Bırakın yazsınlar, bırakın söylesinler özgürce, korkmadan... kağıtlarla atsınlar tüm olumsuzlukları , kendilerine küsmesinler, yaşayan bir ölü olmasınlar...
Hadi alın elinize kalemleri yazın... yazdığınız kelimelerle bağırın içinizdekileri...
Sevgi dolu günler diliyorum:)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder