1.05.2009

"Öykü'm"


Elimde torbalarla yurdun kapısını çaldım. Deniz isimli bir bayan “hoş geldiniz“ diyerek kapıyı açtı. Ceketi, eteği ve v yakalı yeşil bluzu ile hoş görünüyordu. Ama dış görünüşü benim için önemsizdi, önemli olan çocuklara davranış biçimiydi.

İçeriye girdim. Nerden geldiklerini bilmedikleri bu yerde anne şefkatinden yoksun, ailelerini bilmeyen çocukları görmek için sabırsızlanıyordum.

Deniz Hanım beni oyun odalarına götürdü. Yaklaşık 20 tane çocuk çevremi sardı. Benim kim olduğumu bilmiyorlardı. Ama anne, abla, teyze yerine koydukları kesindi.

Elimdeki torbalardan fındıklı fıstıklı sütlü çikolatalar, bisküviler meyve suları çıkardım. Sevdiklerini düşündüğüm jelibonlar, naneli şekerler, bonibonlar… Hepsini Deniz hanım’a teslim ettim. Yemekten sonra sürpriz olacaktı.

Bulunduğumuz oda çocukların oyuncaklarının, toplarının, arabalarının, bebeklerinin olduğu resim yapabilecekleri bir yerdi. “hayal dünyalarını başka nasıl geliştirebilirler ki” diye düşündüm. Hayatın tadı onlara daha baştan acı bir kahve gibi gelmişti.
Bir an hüzünlendiğimi hissettim. Ama çocukların beni ellerimden tutup bahçeye çıkarması ile kendime gelmiştim. Çocuklarla körebe, istop, yakantop oynadık. El ele tutuşup şarkılar söyledik. İçimi canlandıran ferahlık gibiydi onları mutlu etmek.

Zamanımız tükenmişti. Ayrılık vakti gelmişti. “bir daha geleceğim” diyerek hepsini teker teker öptüm. Yarın başka birinin geleceğini ümit ederek, gözlerinde sevincin, hüznün ve sevgi açlığını taşıyarak odalarına geri döndüler...
Sevgilerimle Hoşça kalın...

2 yorum:

Adsız dedi ki...

CİDDEN ENFES AKICI GİRİŞ GELİŞME SONUÇ BÖLÜMÜ VE BİRBİRİNE BAĞLATILARI İLE ENFESSSSSSSSSSSSS
SADECE ŞAHASERRRRRRRRR
DOBİŞ

Aslı'nın dünyası dedi ki...

ah tatlım daha da guzelleşecek çalışıyorum:):):) paylaşalımmm dobişim:D