Her ilişkinin kendi içinde dinamikleri vardır birbirine benzemek zorunda değildir. Özellikle kadın - erkek ilişkilerinde hiç bir şeyin su yüzüne çıkması gerekmemektedir. İlişkinin dinamiklerini oluştıran her ne ise bütünsel anlamda yaşanmalı , yaşanılan her şeyin sorumluluğu alınmalı ve tükenmesi durumunda bitirilmelidir.
Kimse karşısındaki kişiyi kendinden daha çok sevmemeli bence. Aslında ilk kendini sevmeli desek daha doğru olur. kendisini sevmeyen bir kişinin başkasını sevmesi ile ilgili kuşkularım vardır. Kişinin kendini bilmesi , tanıması ve sevmesi diğer kişileri ve varlıkları sevebilmesi için tek kapıdır.
Kişinin kendini sevmesini ego veya kibir olarak algılamak gereksiz ve saçmadır. Çünkü ego insandaki kendini sevmemesinin ve beğenmesinin göstergesidir. kalıplar , maskeler arkasında geçirilmiş yaşamlarda gördüğümiz egonun ta kendisidir. kendini sevme bilinci daha farklı bir olgu olduğu kadar zor ve süreç olarak uzundur. bedeninin her noktası , aklın ve kalbin ile bir bütün olduğunu kabullenmenin zor olduğunu biliyorum. Çünkü salak , saf , çirkin ve kilo almış olman kabullenmeni bir okadar zorlaştırıyor. Görüntüyü düzeltmek ve düşüncelerini maskalemek için maksimum düzeyde efor sarfediyorsun sonrasında okadar alışıyorsun ki. bu şekilde davranmak yormuyor hem yorulmamaya hem üzülmemeye hem de kabul görmeye başlıyorsun hoşuna gidiyıor ve gerçeğinden çıkıyorsun. Şov dünyasının bir parçası oluyorsun.
Artık başını yastığa koyduğunda veya aynaya baktığında kabul görülen kişiyi görüyorsun hoşuna gidiyor İşte aynen böyle oluyor.
Kişinin kendini sevmesi ile tüm bu saçmalıklar ortadan kalkıyor. Kontrol mekanizmaları da ortadan kalkıyor. kendini maskelemek gibi bir derdin olmadığında kontrolü de elinden bırakmış oluyorsun zaten.aynaya baktığında fondoten değil sivilceni görüyorsun. göz çevresinde olan çizgilerini sevmeye başlıyorsun. ve tabii ilişkilerinde... İlişki içerisinde bulunduğun hareketlerini de kontrol etmek zorunda kalmıyorsun. Çevresel dinamikleri ve yaşayış biçimlerini baz almıyorsun.
Kendi yaşantını kendi ilişkilerini istediğin biçimde şekillendiriyorsun. Tabii bunları yaparken el-alem olgusunu ortadan kaldırıyorsun.
Kendini sevdiğinde başlıyor asıl yolculuğun. Kendini sevdiğinde başlıyor başkası ile olan ilişkin. Arkadaşlığın,kardeşliğin , ebeveynliğin...
Ve sonra cansızları sevmeyi bırakıyorsun. eşya , mal , para , ev ... Hayatını idame ettirebileceğin kadar umursuyorsun bunları. hayatını küçültüyor ve fazlalıklardan kurtuluyorsun. Denize ve gökyüzüne bakmak daha anlamlı oluyor. sevgilinle sohbetin, arkadaşınla gülmen , yemeklerin lezzeti geliyor. neşen artıyor , Gülmek hayatının en önemli parçası haline geliyor.
Kendini kabullenemeyen, sevemeyen bir insan başkasını sevemez. "Seni kendimden çok seviyorum" zırvalıkları ile vaktinizi harcamayın demek istiyorum.
Hepinizi öpüyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder