Ahh Annem , ne severdin uçurtma uçurmayı ... Genelde nöbetten çıktığın gün akşam üzerine doğru, evimizin karşısındaki boşlukta uçururduk uçurtmamızı. Sen biraz aksi olurdun, tam uykunu alamadığın için ... Belki de hep öyleydin ... Bazen hava kararana kadar uçururduk... Sen geceleri daha çok severdin diye hatırlıyorum... Gece insanıydın. Gökyüzünde kaybolana kadar uçururduk. Belki de , özgürlüğü özlediğin içindi. Ya da hiç yaşamamış olduğun içindi. Hatırlayamıyorum. Ben kendimi bilecek yaştan sonra seni hatırlayamıyorum ki ...
Seninle olan en güzel anımız Uçurtma. Gördüğüm en güzel gülümsemen de o zaman. Zaten başka anı da hatırlayamıyorum Anne. Nereye gitti Bu kadar zaman ? Seviyorduk birbirimizi madem , neden anı biriktiremedik ? Ya da Ben biriktiremedim. Anımsayacak , yazacak , söyleyecek anılarım hafızamın neresinde ? Bu kadar mı önemsiz zamanlarımız olmuş ki hiç biri yok ??
Şarkılar anımsatır insanları , Günbatımı anımsatır , bazen su içerken , bazen bilmediğin bir yerden geçerken , ya da öylesine tavana bakarken ... Yüzüne , kimsenin neden olduğunu anlamadığı bir tebessüm oturur. Bazen de çatık kaşlar , aniden gözbebeklerinden süzülen yaşlar . Hepsinin bir anlamı vardır. Önemli olan anımsamaktır. yad etmektir. anmaktır. Onun seninle birlikte olduğunu , gölgen olduğunu , destekçi olduğunu , Can olduğunuzu hissetmendir asıl önemlisi...
Bundan sonra zor. biliyorum seninle olan her vaktimiz " yapmış olmak için" yaptıklarımızla geçecek. Bende ki varlığın her geçen gün daha da bulanıklaşacak. Ve sonrasında da yok olacak. Kayıtların hepsi ben ölmeden silinecek. Ve hafızamda sadece o an kalacak.
Sevgiler
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder