30.12.2018

Bye 2018.






Uzun zamandan sonra ilk kez bloğumu açtım.  Inanır mısınız şifremi unutmuşum... şu aralar unuttuğum bir şeyler oluyor. Doğru. Aklımızı kurcalayacak bambaşka konular ve sıkıntılar bulabiliyoruz kendimize.  Doğrusu şu ki kendimden ne zaman uzaklaştığımı bulmaya çalıştığım bir dönemdeyim.  Hangi ara çok sevdiğim şeyleri yapmak istemez oldum ? Nasıl bu kadar izole bir hayat yaşar oldum ? Günseli " yaştandır o yaştandır..." diyordur şimdi. 2018'in de defterini dürdük . Sıra geldi 2019'a... hayatlarımızda değişmeler oldu. Yeni kararlar aldık.  Uyguladık.  Veya uygulayamadık.  Defterlere yazdığımız aylık,  yıllık programlar tuttu mu bakayım?


Bu sene ben yine yurt dışına  çıkamadım malum dolar - euro zorladı baya. Türkiye içi bir iki tatil yapma fırsatı buldum . Genelde uzun tatillerin hepsinde çalıştım diyebilirim. Çünkü isimde bir iki değişikliğe giriştim ve ek bir iş daha yapmaya başladım. Yarım gün çalışma erken uyanmamı , erken uyanmam daha dinç olmamı sağladı. Akşam yürüyüşlerini bir rutine bağlamakta bu sene yaptığım güzel şeylerden biriydi. Parasız , çantasız hicbir şey olmadan radyasyon yayılımı azaltılmış bir - iki saat geçirmek gerçekten muhteşem oluyor.  Bu sene daha fazla yabancı dizi takip ettim Netflix sağolsun. Hayatımda televizyonda olmadığı için, bana ayrılan saatlerin bir kısmını bu tip dizileri takip etmekte harcadım. Geçen seneye nazaran bu sene daha çok puzzle yaptım 1000 parçalı 6. Puzzle üzerinde çalışıyorum. Son aldığım Alaçatı'nın güzel sokaklarindan  bir görüntü :) spotify'da ortalama 7000 farklı şarki dinlemişim. 2018 karma listemi şuanda zevkle  dinliyorum. Farklı türlerde şarkılar mevcut.  Bu sene son donem dinlenne zamanlarimda Olafur  Arnalds dinliyorum. Baya sevdim. Son okuduğum kitap Aret Vartanyan'ın " Eski Sevgililer Oteli" olacakmış gibi duruyor ki yeni yıla 2 gün kala yazıyı yazdığımı düşünürsek değişebilir.

Kitap konusuna girmişken geçen sene iki yüze yakın kitap okuduğumu var sayarsak bu sene bu rakam biraz düştü. Fakat operatörümü  değiştirmem ve yeni keşfetmiş olduğum dergilik  uygulamasından ötürü takip ettigim  dergi sayısında fazlalık oldu. Edebiyat dergilerinin yanında tarih , psikoloji ve e - ticaret dergilerini de takip etmeye başladım. Kitap sayısı 150'yi buldu. Yeni çıkanları takip etmekle birlikte zweig'ın yeni çevirilerini de okumayı ihmal etmedim . Bu sene ki tür değişikliğinin arasına " Ahmet Ümit " katıldı. Kırlangıç çığlığını okumamla  birlikte değişik bir türün bana kapıları açıldı ve hızla diğer kitaplarını okumaya devam ettim. Fakat yazarın hangi kitabı ile başlarsan beğeni sırasının ona göre değiştiğini fark ettim. Ilk okunan her zaman farklı bir yerde oluyor.

Bu senenin en önemli değişimi benim için sosyal medyadan uzaklaşmak oldu. 2018 yılı facebook , instgram v.b sosyal medya platformlarından uzaklastigim yıldı . Nedeni açık aslında . Sosyal medya üzerinden yürütülen her şeyi sahte bulmamdan kaynaklı. Bir de iç yüzünü fazlasıyla bildiğim kişilerin yaşamlarını çok farklı bir şekilde yansıtmaları ve bunun için fazlasıyla mesai harcamaları , çocuklarımın yemeklerinin annelerinin evlerinin içlerini bu kadar fazla sunmaları beni rahatsız etmeye başladı . Tabii ki politik görüş ve olaylara bakış acıları ( ki eleştirmek bana kalmamış  ) rahatsız etti. Her şeye karşı yapılan saygısızlık gözüme battıkça battı. Bunlarla kafamı yormamak ve daha taze bir zihnimin olması için bu platformdaki hesaplarımı kapattım. Beni göremeyen arkadaşlarıma da buradan sesleneyim " yaşıyorum..."

Yazı yazma konusunda verimsiz kaldığım bir dönem değildi aslında. Sadece sizlerle paylaşmadım. Bir kitap dolusu yazı yazma vaktini nasıl buldum bende şaşırdım. Daha uygun koşullarda size sunmak çok isterim . Belki bu sene blog daha verimli olur ve faydalı olabileceğim yazılarımı sizlerle daha çok paylaşırım.

Kötü olaylarda yaşanmıyor değil ki , 95 yaşında yatalak bir babaanne ve kanser hastası bir anneye sahipseniz...  Babamında  60 yaş üzeri olduğunu düşünürsek hastanelerde beklemeniz kaçınılmaz oluyor . Fakat bu sene geçen 3 seneye nazaran daha sorunsuz bir yıldı. Umarım 2019 yılıda hastalıklar konusunda aynı düzeyde sürer .

Aşk hayatı derseniz , o mevzuyu çok önce kapattım . Aşk 20li yaşlarımda hissettiğim bir duyguydu sanırım . Içimde kelebekler uçuşması hali bu sene olmadı . Sevgilim ile oldukça standart hayatımızı sürdürüyoruz . Bir dakika ! Standart demem biraz hata oldu. Standart yaşamak için görüşmek gerekiyor:)) iş  konusu çok aramıza giriyor çok.  Bazen düşünüyorum o yurtdışında çalışırken daha mı çok görüşüyorduk:))  Aslına bakacak olursanız hayatımı yalnız devam ettiriyor gibiyim. Uzun süreli ilişkilerin pek de forsu yokmuş .... kendi dünyanı kuramadıktan  sonra her türlü tek başınalık bekliyormuş seni, ben de bunu bildiğim için dünyama çekiliyorum . Ve açıkçası ona çokta sitem etmiyorum. Her daim aldatılmışlık duygusuyla yaşayan ben paranoyak serzenişlerimi kendime saklamayı da öğrendim . En azından kalbinin bir köşesinde olduğumu bilmek güzel ...


Dostluk , kardeşlik derseniz bu konu hep açık ... konunun açık kalışı  benim bazen hayatta kalma nedenim olabiliyor . En enerjisiz , en depresif zamanlarında bile güç kaynagim olabilen birisi sanırım nadir bulunur.  O bu sene, zor bir yıl geçirdi . Onunla birlikte bende , bizde zorlandık . Kör noktalar var. Her zaman girilmez . Sınır var . Her zaman delinmez. Özel var her zaman geçilmez.  Dur işaretini adım adım geçtiğimiz bir zaman dilimi oldu. Ve Dur işareti kalktı . Ve sonunda benim Günseli'm geri geldi . Farklılaşmış , olgunlaşmış fakat dostlukta aynı.  He bir de bu durumların ortasında , yazın çimlerde bir kere bile bira içip , yatarak kahkaha atmadıgımızı geçen ay farkettik. Biraz uzak, hüzünlü bir yıldı.  Ama olsun kafam bozulduğunda formülü hep sende oldu . Bunu bilmek bana verilmiş bir ödül gibi. O zaman yeni başlangıçlara...:)))

Eee daha ne yazayım . Bir senenin özetini baya özele girerek anlattım . Herkes için güzel bir sene olsun. Çok sevin. Bol gülün . Ve kafanıza tokadan başka bir şey takmayın. Bye 2018.

Hiç yorum yok: